7 Eylül 2011 Çarşamba

KISKANÇLIK ve HASET

          Kıskançlık ve haset birbirine karışan, ilişkili duygular. Kıskançlık hasetten kaynaklanır ama haset daha ham, daha öncül. Basitçe haset, " Bende olmasını istediğim bir özelliğin başkasında olmasını çekemem. " Kıskançlık, " Birinin beni değil de, bir başkasını tercih etmesi halinde hissettiklerim. " Her ikisinde de örtük olarak yetersizlik, güçsüzlük duyguları var. İnsan yavrusu doğuştan getirdiği  doğal güçsüzlüğüyle her yüzleştiğinde, ilk nesnesi olan annesine karşı haset duygusuyla dolar. Çünkü anne çok güçlüdür. Bebek güçlenmek için anneye ihtiyacı olduğunu bilir. Hem anneye muhtaçtır hem de anne kadar güçlü olmak ister. Bu ikilemi aşamayan bebeklerin özellikle özdeğer, özgüven, sevgi ilişkilerinde arızalı erişkinler   olduğunu biliyoruz. Az kıskançlık iyidir. Sevdiğimiz bizden vazgeçeceğini düşünüp kaygılanmak, ona verdiğimiz değeri gösterir. Ama içten içe yetersizlik kuyusunun dibinde boğulunca, sahip olduğumuzu düşündüğümüzün gözünde de değerimizin olmadığını hissederiz. İşte o zaman kıskançlık çekene de, kıskanılana da hayatı zindan eder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder